Emeklilik döneminde daha rahat bir yaşam sürmek ve Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan alınacak emekli maaşına ek gelir sağlamak amacıyla, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) son yıllarda pek çok kişi tarafından tercih edilmeye başlandı. Bu sistemde katılımcılar, emeklilik dönemlerinde daha fazla birikim elde etmek için isteğe bağlı olarak sisteme dahil olabiliyorlardı. Ancak yapılan yeni düzenleme ile, 4/a ve 4/c kapsamında sigortalı olan ve 45 yaşın altındaki her birey, çalıştıkları işyerindeki işçi sayısına göre (5 ve daha fazla çalışanı olan yerlerde) kademeli olarak sisteme dahil olacak. Sisteme dahil olduktan sonra ise, kişiler isterlerse hemen çıkabilirler. Peki, zorunlu BES’e dahil olmalı mıyız, yoksa hemen çıkmalı mıyız? Bu yazımızda, zorunlu BES’in avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendirecek ve hangi duruma göre katılımın daha avantajlı olabileceğini ele alacağız.
Bireysel Emeklilik Sistemi’ne Neden Katılmalı?
Bireysel Emeklilik Sistemi’ne katılma kararı almak, birçok kişi için kafa karıştırıcı olabiliyor. Sistemde yapılan ödemeler, katılımcıların seçtikleri fonlarda değerlendiriliyor ve bu fonlar sayesinde birikim yapılabiliyor. Bu fonlardan elde edilen gelir, 56 yaşından önce istenirse toplu olarak çekilebiliyor, ancak 56 yaşını doldurduktan sonra ister toplu ödeme alabilir, ister emekli maaşı olarak düzenli ödeme yapabilirsiniz.
Bazı kişiler, bireysel emekliliğe katılmadan da aynı şekilde yatırım yapabileceğini düşünüyor ve kendi birikimlerini kendilerinin yöneteceklerini savunuyor. Eğer gerçekten kendi birikimlerini düzenli olarak yapabiliyor ve yönetebiliyorsa, bireysel emekliliğe katılmak onlara cazip gelmeyebilir. Ancak, devletin sağladığı %25’lik katkı payı gibi avantajlar, bireysel emekliliği cazip kılabilir. Bu teşvik, belirli sürelerle ödeniyor ve emeklilik döneminde yatırımcıya geri dönüyor.
Zorunlu BES Nasıl İşleyecek?
1 Ocak 2017’den itibaren kademeli olarak uygulamaya giren zorunlu BES’te, prime esas kazancın %3’ü kadar kesinti yapılması öngörülüyor. Ancak, çalışanlar daha fazla kesinti yapmayı talep edebilir. 2017 için bu kesinti miktarı 399,94 TL’ye kadar çıkabiliyor. Zorunlu BES’e katılım sağlayan kişiler, kendilerine bildirilen süre zarfında (2 ay içinde) sistemden çıkabilirler. Bu süreçte bir kayıp yaşamadan çıkılabilir. Ancak 2 aydan sonra çıkmak istenirse, normal BES’teki gibi bazı kesintiler yapılabileceğini unutmamak gerekiyor. Zorunlu BES’in, normal BES’e göre bazı avantajları bulunuyor.
Zorunlu BES’in Avantajları
Zorunlu BES’e katıldığınızda, %25 devlet katkısı sağlanacak ve ilk katılımda 1000 TL’lik bir devlet katkısı verilecek. Ancak bu katkıları alabilmek için, belirli şartlarla sistemde kalmanız gerekiyor. Ayrıca zorunlu BES’te, birikiminizin %5’i kadar ek devlet katkısı verilecek. Bu katkıdan yararlanabilmek için, en az 10 yıl süreyle emekli maaşı almak istiyorsanız, bu fırsattan faydalanabilirsiniz.
Zorunlu BES’in sunduğu avantajlar arasında, devlet katkısının yanı sıra, belirli katkıların birikim üzerinde önemli etkisi olabiliyor. Emeklilik birikimlerini bu sistemde yöneten kişiler, devletin sağladığı bu ek katkıları göz önünde bulundurmalılar.
Zorunlu BES’in Dezavantajları
Zorunlu BES’in dezavantajları arasında, çalıştığınız işyeri tarafından belirlenen bir fon üzerinden yatırım yapmanız gerektiği yer alıyor. Yani, bu fon yerine kendi seçtiğiniz bir fonu kullanmanız mümkün değil. Eğer riski yüksek, getirisi fazla olan fonlara yönelmek isteyen bir kişiyseniz, bu durum dezavantaj yaratabilir. Bu bakımdan, BES’inizi kişisel olarak yönetmeyi tercih edenler için zorunlu BES biraz kısıtlayıcı olabilir.
Sonuç olarak, zorunlu BES’e katılmak, çoğu kişi için uzun vadede avantajlı bir seçenek olabilir, ancak her birey kendi ekonomik durumunu ve birikim yapma alışkanlıklarını göz önünde bulundurarak karar vermelidir.
Daha fazla bilgi ve profesyonel destek için http://www.e-sirketkur.com adresini ziyaret edebilirsiniz. Vergi yükümlülüklerinizi doğru ve sorunsuz bir şekilde yerine getirmeniz için uzman ekibimiz her zaman yanınızda!